dht
doğru bilinen yanlışlar
güncel
saç
saç dökülmesi
Saçla ilgili doğru bildiğimiz yanlışlar
12:10:00Saçı sık yıkamak dökülmesine sebep olmaz, saçı kazıtmak saçı daha kalın çıkarmaz, dökülmesini önlemez, şapka takmak, başörtü kullanmak dökülmeyi artırmaz, baba kel ise oğlu da kesin kel kalmaz, sık cinsel ilişki saç kaybını artırmaz ve yağlı saçlar daha çok dökülmez... İşte saçla ilgili doğru bilinen yanlışlar...
1. Saçı sık yıkamak saçların daha fazla dökülmesine sebep olmaz. Aksine günlük yıkanan saç derisinde, fazla oranda biriken ölü deri, yağ ve kir temizlenir. Böylece saç deri sağlığını tehdit eden unsurlar kontrol edilebilir. Sağlıklı bir saç derisi canlı ve parlak saçların temelidir.
2. Saçı kazıtmak saç dökülmesine engel olmaz. Saç ilk çıkarken saçın ucu daha incedir, saç uzadıkta mevcut kalınlığını almaya başlar. Kazınan saçın daha kalın olduğu izlenimini yaratan, saçı kazıma işlemi sırasında saçın nispeten ince olan veya zamanla yıpranmış ve incelmiş uç kısmının kesilip atılması ile saçın daha muntazam görünmesidir. Ayrıca saç kazındığında, saçın uç kısmının ele daha keskin gelmesi itibariyle daha kalınmış hissi uyandırabilir. Saç kalınlığını derinin 2 cm altında yer alan hücre bölünmesi sağlamaktadır. Kazınan saçın daha az döküldüğü hissi ise saçın çok kısa olması itibariyle dökülen saçların dikkat çekmemesi olarak açıklanabilir. Ayrıca uzun süre saçını kazıtan kişiler, bu saçsız görüntü sonrası saçın uzaması ile elde ettiği saçlı görüntüyü eski saçından daha çok gibi algılayabilir.
3. Saçı örtmek ve
kapalı tutmak kesinlikle saç kaybı yaratmaz. Sanılanın aksine saçımız oksijeni
havadan değil bağlı bulunduğu damar ağından gelen kandan almaktadır. Bazı
kişiler saçı çok sıkı şekilde bağlamanın ve örtmenin kan dolaşımını olumsuz
etkileyip saçta zayıflama yaratacağını düşünebilir. Bu kısmen doğru olmakla
beraber saça besin ve oksijeni sağlayan tek bir damar sistemi yoktur. Saçlı
deriyi kaplayan çok sayıda ince damar ağı bulunmaktadır. Bu damar ağı dışarıdan
bağlanan örtü ve şapkadan etkilenmemektedir.
4. Baba kel ise
oğlu da kesin kel kalır. Bu bilgi kısmen doğruluk payı taşır. Erkeklerdeki saç
dökülmesinin %90'ı genetik sebeplerden kaynaklanmaktadır.
Saçı dökülen kişilerde genetik olarak saç kaybına yatkınlık varsa -
anne ve baba tarafında saç kaybı olan akrabalar varsa - önlem almak konusunda
erken davranmak gerekir. Belirli dönemlerde ürün kullanarak saç kaybı
yavaşlatılıp geciktirebilir. Böylelikle kişi babası ile aynı yaşa geldiğinde
daha fazla saça sahip olabilir. Bununla beraber baba kel ise kişi fiziksel ve genetik özellikleri saçları iyi olan taraftan
aldıysa saç kaybı da yaşamayabilir. Genel olarak belirtmek gerekirse; her
erkeğin bir miktar saç kaybetmesi son derece normaldir.
5. Bazı saç kaybı
yaşayan kişiler kel kalmayı testosteron hormonunun yüksekliği ile
ilişkilendirmektedir. Saç kaybetmenin getirdiği olumsuz durumu, daha çok
erkeklik hormonuna sahip olmakla ve “daha fazla cinsel güce sahip olma “ yönünde
yorumlarlar. Üzgünüz ki bu doğru değildir. Saç kaybını oluşturan temel sebep
testosteronun çokluğu değil saç kılıfındaki alıcıların testosteronun bir takım
kimyasal reaksiyonlar sonucu dönüştüğü (daha yıkıcı formdaki erkeklik hormonu
olan ) dihiydrotestosterona (DHT) duyarlılığıdır. Bu duyarlılık genetik yatkınlık olarak açıklanmaktadır.
Yani saç derisinde bulunan saç üreten tüplerde DHT’ye bir duyarlılık yoksa saç
kaybı yaşanmamaktadır. Saç kaybı yaşayan kişilerin saçlarının arka tarafını ve
yan tarafını kaybetmemeleri bu bölgelerdeki alıcıların duyarlılık
göstermemesinden kaynaklanmaktadır.
6. Sık cinsel ilişki saç kaybını artırır. Bu söylem de maalesef doğru değildir. Daha önce açıklandığı gibi yüksek testosteron seviyesi ve aktivitesinin saç kaybını yaratma etkisi yoktur. Aksine sağlıklı bir cinsel yaşam stresi ve gerilimi azaltması, kalp atışını ve kan dolaşımını hızlandırması sebebiyle hem kadın hem erkeğin genel sağlığı ve saçı için faydalıdır.
7. Kişilerin
saçlarının yağlı, normal ve kuru olması aynen cilt yapıları gibi tamamen yapısal
ve genetik bir durumdur. Ancak stres, beslenme şekli ve bir takım hormonsal
sorunlar saç derisindeki yağ bezlerini aktif hale getirebilmekte ve saçı daha
yağlı yapabilmektedir. Özellikle erkeklerin saç derisi kadınlara oranla daha
yağlıdır. Bu durum erkeklerde yüksek oranda bulunan testosteron hormonu
sebebiyle olmaktadır. Hormonların saç kaybında yüksek bir etkisi olduğu
bilinmektedir. Bu nedenle saç derisinde biriken fazla yağ salgısının ciltten
arındırılması ve saçın düzenli olarak yıkanması saç derisinin sağlıklı kalması
için önemlidir
0 yorum